Yapay zekâ, bilgisayarın, insanların akıl ve zekalarını kullanarak ve bazen de zorlanarak çözdüğü karmaşık problemleri daha kolay çözmesini sağlayan bir teknolojidir. Bu teknoloji, İngilizce karşılığı olan ‘artificial intelligence’ın AI şeklindeki kısaltmasıyla da karşımıza çıkıyor.
Günümüzde yapay zekâ, iş yapış şekillerimizden, evde kullandığımız teknolojik aletlere yapay zekâ hemen her alanda bizimle. Bu teknoloji, insanların bilgi işleme, analiz etme ve kullanma bakış açısını değiştiren ve geliştiren kapsamlı bir araç.
Peki bunu nasıl yapıyor? Yapay zekâ dünyayı nasıl değiştiriyor? Bunun ötesinde toplum, ekonomi ve yönetişim için yeni soruları ne şekilde ve neden gündeme getiriyor?
Yapay zekânın karşılaşacağı zorluklar
Sizce insanlar mı daha akıllı, makineler mi? “Makine” diyorsanız, makineyi geliştiren de insanlar değil mi? Tam bir tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan tartışması...
Makineler çok gelişti ve hata oranları yok denecek aza indi. Peki ya vicdan, ahlak gibi etik terimler? Makineler bunlara da sahip olabilir mi, bunların eksikliği soruna yol açar mı?
“Makinenin vicdanı olsa ne olur, olması ne olur” demeyin. Teknolojik yeniliklere giderek daha açık olan bir dünyada yapay zekâ, karar verme süreçlerinde de etkili. Ve etik taraftan bakıldığında, karar verme süreçlerine olumsuz sonuçlara yol açabilecek şekilde uygulandığına dair endişeler var.
Yapay zekânın kullanımında, etik anlamda ortaya çıkabilecek zorluklar neler olabilir?:
Son birkaç yıldır, yapay zekânın etik yönü ve bunun nasıl denetlenmesi gerektiği konusunda hararetli bir tartışma dönüyor.
Yapay zekâ sistemleri genellikle tecrübeyle öğrenmek üzerine kuruludur ve zamanla var olan kanunları ve ahlakı geçersiz kılabilirler. Yapay zekânın yaygınlığı arttıkça aldığı bu tip kararların gerçek dünya üzerindeki etkisi de artmaktadır.
Bir diğer zorluk ise günümüzde yapay zekânın öğrenme konusunda çok başarılı olmasına rağmen eleştirel düşünme yeteneğinden yoksun olmasıdır.
İş dünyasında yapay zekâ
Bilgi Teknolojileri (BT) departmanları, güncel anketlere göre işyeri girişimlerinde yapay zekâ üretmeyi ve kullanmayı sürdürüyor. Bu çabalar her büyüklükteki kuruluşlar tarafından sürdürülüyor ve birçok işletme bu teknolojiyi ve potansiyelini yeni öğrenirken, bazıları da işleyişini ve kendilerine sağlayabilecekleri avantajları yeni anlamaya başlıyor. Ancak anket sonuçları, yapay zekâ kullanımının birçok iş dalında yaygınlaşmasına rağmen geleceğinin henüz kesin olmadığını gösteriyor.
Bu aralar sıkça duyduğumuz ‘makine öğrenmesi’ni bu noktada anlamak önemli. Makine öğrenmesini, yapay zekânın bir alt kümesi olarak değerlendirebiliriz. Makine öğrenmesi, bilgisayarları insanların muhakeme yoluyla veri analizi yaparak buldukları sonuçları daha kısa sürede ve etkili yapmaya odaklanır; bu nedenle, yapay zekâ teknolojisine yardımcı olan bir tekniktir.
Gelin farklı sektörlerde yapay zekâ kullanımının ne durumda olduğuna bakalım.
Bankacılık: Nesnelerin İnterneti başrolde
Günümüzde yapay zekâ, operasyonları kolaylaştırmak ve müşteri deneyimi sağlamak için bu tür sektörlerde yaygın olarak kullanılıyor. Örneğin; daha fazla veri toplayarak daha verimli çalışmayı amaçlayan birbirine bağlı cihazlar (Nesnelerin İnterneti)... Kullanımı giderek artan bu teknolojiden en çok yararlanan endüstrilerden biri de bankacılık ve finansal hizmetler. Ancak bankacılığın bu yeni döneminin karşılaşacağı birçok zorluk var.
Askeri teknolojiler: Orduların yeni silahı yapay zekâ
Yapay zekâ şimdiden tarihin en büyük çatışmalarının merkezinde yer aldı bile. Hareketlerimizi tahmin edebilen ve gizlice düşmanlarımızı ortadan kaldırabilen silahlar üretme özelliğiyle yapay zekâ bu alandaki önemini artırıyor. Askeri alandaki yapay zekâ sistemleri ordular için bilgi toplamak, analiz etmek ve yaymak için kullanılıyor. Askeri uzmanlar yapay zekânın savaş ve nükleer silahların geleceği üzerindeki potansiyelini de inceliyor.
Rusya yapay zekânın askeri uygulamalarını ilk benimseyen ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Şimdiye kadar 20’den fazla askeri yapay zekâ sistemi geliştiren, bazılarını da aktif hizmete soktuğunu açıklayan Rusya’nın bunun yanı sıra, 2027 yılına kadar yapay zekâyı cephaneliklerine katacağını bildirmesi askeri alanda gelinen noktanın önemli bir göstergesi.
Tıp: Makineler doktorlar gibi teşhis koyabilir mi?
Tıbbı artık yapay zekâdan bağımsız düşünmek imkânsız. Algoritmalar, makine öğrenmesi ve robotlar doktorların her alanda yardımcısı. Uzmanlar yakın gelecekte ilk yardım görevlilerinden, tüm uzman doktorlara yapay zekânın tüm sağlık çalışanlarına hizmet edeceğini öngörüyor.
Tıp alanında yakın zamandaki yapay zekâ atılımlarından biri, inme geçiren hastaların daha hızlı iyileşmesini sağlayacak bir cihazın geliştirilmesi oldu. Nörolojik Yardım Cihazı olarak adlandırılan, esnek bir kafa derisi elektrotu ve boyun konektörü ile donatılmış bu hafif robot, hastanın beyin sinyallerini incelemek ve 12 aylık bir nöbeti simüle etmek için gelişmiş bir yapay zekâ sistemi kullanıyor. Belirli bir süre nöbet simülasyonu yaptıktan sonra hastanın makinesine bağlanan cihaz hastaya iyileşmesine yardımcı olan bir akım uyguluyor.
Robotik ameliyatlar ve bu tür cihazlar tamam, peki yapay zekâ hastaya teşhis konulurken doktorun yerine geçebilir mi? Makine öğrenimi, özellikle de derin öğrenme algoritmaları hastaya dair verileri değerlendirip, teşhis koyma sürecini epey kolaylaştırmış durumda. Yine de burada yıllarca tıp eğitimi almış, hastalarla birebir iletişime girerek tecrübe edinmiş doktorların yerini almaları elbette mümkün değil. Yine de, çok titiz bir teknik değerlendirme sonucu bazı sağlık risklerini hızlıca hesap edebilmeleri doktorlara teşhis ve tedavi sürecinde büyük fayda sağlıyor.
Çevre: Yangınlar önlenebilir mi?
Yapay zekânın potansiyeline ve hayatımız üzerindeki etkilerine rağmen, zorlukları da yok değil. Yapay zekâ, kendini geliştirmek ve gelecek hakkında giderek daha karmaşık tahminler yapmak için veriler kullanır. Bu, karşılaştığı sorunların çoğunun tamamen akademik olduğu, doğası gereği yalnızca insanlık tarafından çözülemeyecek kadar geniş olduğu anlamına gelir. Aslında, bu zorlukları çözmek, bazı açılardan yapay zekâ araştırmaları için en önemli hedeflerden biridir.
Örneğin, tehlikeli orman yangınlarını belirlemek için yapay zekâyla geliştirilmiş bir sistem geliştirilmesi için yapılan araştırmalar yakın zamanda tamamlandı. Sistemin doğruluğu yüzde 86’ydı ve bu da araştırmacıların yüzde 90 hedefinin altında kaldı. Bununla birlikte, diğer durumlarda araştırma, alandaki temel sorunları çözmeye doğru ilerliyor.
IBM, Kurumsal, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika Başkanı Vinod Nair, yapay zekânın yüzleşmesi gereken zorluklarla ilgili şunları söylüyor: Bu kadar çok yapay zekâ teknolojisiyle insanların yapamadığı neler yapılabilir? Yapay zekânın, bu teknolojiyi kullanan makine sayısı tanımı var. Bununla birlikte, genel olarak üzerinde anlaşmaya varılan nokta, yapay zekâ sistemlerinin çeşitli alanlarda insanlarla birlikte akıllıca çalışacağıdır.
Kaynak: https://aitechtrend.com/what-artificial-intelligence-challenges-will-shape-the-future/
dijitalguvenlikplatformu.aksigorta.com.tr online deneyiminizi geliştirerek sizlere daha iyi hizmet sunabilmek için çerez kullanır. Sitemizi ziyaret ederek çerez kullanımına onay vermiş kabul edilirsiniz. Çerezler hakkında daha detaylı bilgi almak ve çerez tercihlerinizi nasıl değiştirebileceğinizi öğrenmek için AKSİGORTA Gizlilik Sözleşmesi'ni inceleyebilirsiniz.
TAMAM