Nezaket ve karşındakini kırmamaya, üsluba önem vererek konuşmaya özen göstermek bizlere ailelerimizde öğretilen ilk saygı kurallarındandır. Hepimiz eminim çocuklarımıza, üslubun önemini, nazik olmayı ve iletişim dilinin nasıl olması gerektiğini bebeklik çağlarından itibaren anlatıyoruz.
Bilirsiniz ki çocuklar bizim anlattıklarımızdan çok yaptıklarımızı, davranışlarımızı örnek alırlar. Sizin dışarıda yemek sipariş verirken garsona nasıl hitap ettiğiniz, arkadaşlarınızla iletişiminiz, eşinizle ev içindeki diyaloglarınız, çocuklarınıza anlattığınız toplum kurallarından daha üstündür.
Kontrolsüz sosyal medya yorumları
Son dönemde maalesef sosyal medyanın çok fazla yaygınlaşan en büyük problemi işte bu üslup bozukluğundan kaynaklanıyor. Pek çok ünlünün veya influencer’ın hatta sosyal medyayı aktif kullanmasa da pek çok kullanıcının en büyük şikayeti, yüz yüze birine asla söylenmeyecek sözlerin yorum veya mesaj olarak yazacak kadar cesur olunması.
Ünlülerin hayran kitlesinin bazen fazla sevgiden kaynaklanan kontrolsüzlüğü, influencer’lara yapılan eleştiri adı altında sözel şiddet veya argo ve küfürle karışık yorumların özellikle topluluğa açık sayfalarda sizin de mutlaka dikkatinizi çekmiştir.
“Başıma gelen gerçek bir olay ”
Bu durumu eminim ünlüler çok fazla yaşıyor. Başıma gelen bir olayı anlatayım size: Ünlü ve çok sevilen bir arkadaşımın fotoğrafının altına kalp emojisi bıraktığım için arkadaşımın küçük yaştaki hayranlarının direkt mesaj tacizine maruz kaldım. Direkt mesaj kutum, ünlü arkadaşıma neden emoji bıraktığımdan başlayıp, ona aşık olduklarının yazıldığı binlerce mesajla dolup taşmıştı.
Bazen niyet kötü olmasa da karşı tarafın okuduğunda canını yakabilecek bir yorumu yazarken kullanıcılar keşte ‘iki kere düşünseler’ diyorum. Kötü yorum yazan pek çok kullanıcının müdafaası ise kabahatlerinden daha büyük: “Topluluğa açık bir sayfaysan, ünlüysen, influencer isen bu yorumlara katlanacaksın! Göz önünde birisiysen kötü yorum yapılmasını kabul edeceksin!”
Bu düşünce tarzının değişeceği en önemli alanın aile olduğunu düşünmekle birlikte bu savın tamamen yanlış olduğunu hepimiz biliyoruz öyle değil mi?
Eleştiri veya ünlülere sevgiden kaynaklı kıskançlık dozunda ve saygı çerçevesinde olmalıdır, özgürlüğün tanımı; başkasının özgürlüğünü kısıtladığın yerde biter ve özgürlük sadece fiziksel alanlarla kısıtlı değildir.
Dijital zorbalığa karşı hukuki yaptırım
Tüm bu saygı kurallarını hiçe sayan, kötü söz, argo, sözel şiddet ve taciz içeren yorumların elbette ki hukuki bir yaptırımı davar. Daha önceki videolarımda Avukat Arabulucu Senem Yılmaz ve Avukat Ufuk Yıldırım ile sohbetlerimden de hatırlarsınız ki, kişinin özel alanına, hak ve özgürlüklerine, kişisel mahremiyetine taciz içeren tüm suçlar için Siber Zorbalık için Savcılık makamının özel bir birimi bulunmaktadır.
Siber zorbalığa veya tacize uğrayan herkes delilleriyle savcılığa başvurarak, sözel tacizin delillerini sunarak karşı taraf hakkında suç duyurusunda bulunabilir ve taciz edenin IP adresinden kimliğine ulaşılması için yasal süreci başlatabilir.
Dijital boşlukta, aslında yüz yüze söylenemeyecek pek çok şeyin, ekran karşısında, klavye başında rahatlıkla yazılması, söylenmesi kabul edilemez ve bunun bir suç teşkil ettiği gerçeğinin bilinmesi, duyurulması mutlaka şarttır.
Çocukları siber zorbalıktan koruyun
Bu tür zorbalıklara ne yazık ki çocuklar da çok fazla maruz kalıyor ve bunu ailesiyle paylaşmaya korkuyor. Bir çocuğun siber zorbalıkla karşı karşıya olup olmadığını anlamak için dijital davranışlarını gözlemleyin ve sinyalleri takip edin.
Hepimiz için saygının ve üslubun öneminin arttığı bir dijital dünya diliyorum.
dijitalguvenlikplatformu.aksigorta.com.tr online deneyiminizi geliştirerek sizlere daha iyi hizmet sunabilmek için çerez kullanır. Sitemizi ziyaret ederek çerez kullanımına onay vermiş kabul edilirsiniz. Çerezler hakkında daha detaylı bilgi almak ve çerez tercihlerinizi nasıl değiştirebileceğinizi öğrenmek için AKSİGORTA Gizlilik Sözleşmesi'ni inceleyebilirsiniz.
TAMAM