Kuantum bilgisayarlar bütün şifreleri kırabilecek mi?
Gelecekteki riskleri belirlemek ve bunlara hazırlıklı olmak özellikle kurumsal siber dayanıklılığın temelini oluşturuyor. Şu anda siber güvenlik uzmanlarının radarındaki en önemli tehditlerden bir tanesi de kuantum bilgisayarların kriptografi için oluşturduğu risk olarak görülüyor. Kuantum bilgisayarlar, günümüz BT sistemlerinin veri şifreleme çözümlerinin yanı sıra dijital imza uygulamalarının güvenliği için kullanılan kimlik doğrulama protokolleri de dahil olmak üzere birçok güvenlik teknolojisini risk altına atıyor.
Kuantum bilgisayar nedir?
Kuantum bilgisayarlar bugün kullandığımız standart bilgisayarlardan farklı şekilde çalışan çok güçlü makineler olarak biliniyor. Süperpozisyon adı verilen atom altı bir özelliği kullanan kuantum bilgisayarlar, verileri “sıfır” ve “bir” olarak işleyen klasik bilgisayarlarımızın aksine, temel bir veri öğesini aynı anda hem “sıfır” hem “bir” hem de bu ikisi arasında bir şey olarak işleyebiliyor. Teknoloji alanında bir devrim olarak kabul edilen ve karmaşık matematiksel problemleri geleneksel bilgisayarlara göre çok daha hızlı çözebilecek olan kuantum bilgisayarların, günümüzde kullanılan çoğu şifreleme yöntemini etkisiz kılabileceği düşünülüyor.
Bugün güvenli, peki yarın?
Günümüzde kullanılan asimetrik şifreleme teknikleri, verileri açık bir anahtar aracılığıyla güvence altına almak için tek yönlü işlevler kullanıyor. Bu sayede belirlenen özel anahtara erişim olmadan süreci tersine çevirmek neredeyse imkansız hale geliyor. Kuantum bilgisayarlar ise atom altı parçacıkların davranış biçiminden yararlanarak bu yaklaşımı temelden sarsma tehdidinde bulunuyor. Dahası, kuantum bilgisayarlarda çalışmak üzere tasarlanan algoritmalar, en zorlu matematiksel problemlerin bile çözülmesini mümkün kılıyor. Kuantum bilgisayarların olgunlaşması ile birlikte geleneksel kriptografiyi tehdit edecek hesaplama hızına ve gücüne erişecekleri öngörülüyor.
Çözüm yeni kriptoya dayanıklı algoritmalarda
Global Risk Enstitüsü tarafından geçtiğimiz yılın sonunda kuantum uzmanları arasında yapılan Kuantum Tehdidi Zaman Çizelgesi Raporu’na göre katılımcıların %50'si 2032 yılına kadar kriptografik açıdan önemli bir kuantum bilgisayarın icat edilme olasılığının %30'dan fazla olduğuna inanıyor. Neyse ki yeni kuantuma dayanıklı şifreleme standartları alanında ilerlemeler de kaydediliyor. ABD Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü (NIST) tarafından organize edilen uluslararası bir iş birliği sonucu standart bilgisayarlarda çalışabilen ve kuantuma dayanıklı olan dört adet algoritmanın belirlenmesi umutların artmasını sağlıyor.
Kuantum bilişime karşı şimdiden hazırlık yapmaya başlayan ABD’de bu yılın başında geçen Kuantum Bilişim Siber Güvenlik Hazırlık Yasası ile devlet kurumlarının kuantum bilişim yoluyla düzenlenecek saldırılara karşı korunması amaçlanıyor.
“O gün” gelmeden hazır olabilecek miyiz?
Bugün kullanılan kriptografik algoritmaların yerini daha gelişmiş kuantuma dayanıklı alternatiflerin almasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu yeni algoritmaların kullanımıyla ortaya çıkması muhtemel yeni güvenlik açıkları şu an için öngörülemediği için kuantuma dayanıklı güvenlik teknolojileri olgunlaşana kadar eski ve yeni algoritmaların bir süre hibrit bir yaklaşımla bir arada kullanılacağı tahmin ediliyor.
Kuantum bilgisayarların bütün şifreleri kırabilecek mi sorusu, şu an için net bir cevapla yanıtlanamasa da oldukça olası görünüyor. Kuantum bilgisayarların siber güvenliği yeniden şekillendirerek gelecekteki dijital dünyamızı belirleyecek olmasına ise kesin gözüyle bakılıyor.
dijitalguvenlikplatformu.aksigorta.com.tr online deneyiminizi geliştirerek sizlere daha iyi hizmet sunabilmek için çerez kullanır. Sitemizi ziyaret ederek çerez kullanımına onay vermiş kabul edilirsiniz. Çerezler hakkında daha detaylı bilgi almak ve çerez tercihlerinizi nasıl değiştirebileceğinizi öğrenmek için AKSİGORTA Gizlilik Sözleşmesi'ni inceleyebilirsiniz.
TAMAM